ABD ve İngiltere, Yemen’de Husilere yönelik yeni hava saldırıları düzenledi. Saldırılarda 13 noktada 36 hedefin vurulduğu açıklandı. Husiler saldırılara yanıt vereceklerini açıkladı.
Husilerin sözcüsü Tuğgeneral Ameen Hayyan, X hesabından yaptığı açıklamada, ABD ve İngiltere’nin üçüncü kez kendilerine yönelik ortak saldırıda bulunduğunu belirtti.
Hayyan, birkaç saat içinde Yemen’in başkenti Sana dahil 48 yerde saldırılar düzenlendiğini söyledi.
Filistinlilere desteklerinin süreceğini vurgulayan Hayyan, “Bu saldırılar bizi ahlaki, dini ve insani duruşumuzdan vazgeçirmeyecek” dedi.
ABD ve İngiltere’nin son saldırılarında ölen ya da yaralanan olup olmadığı henüz bilinmiyor.
İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, hava saldırılarıyla bölgede gerginliği artırmak istemediklerini ancak Husilerin Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik saldırılarının “yasa dışı ve kabul edilemez” olduğunu söyledi.
ABD ve İngiltere, 11 Ocak ve 22 Ocak’ta da Husilere yönelik hava saldırıları düzenlemişti.
İran’ın desteklediği Husiler, Kasım ayından bu yana Kızıldeniz’de ticari gemileri hedef alıyor.
Başkant Sana dahil Yemen’in önemli bölümünü kontrol altında tutan Husiler, İsrail-Hamas savaşının başladığı 7 Ekim’den sonra, Filistinlilerle dayanışma amacıyla İsrail’le bağlantılı gemileri hedef aldıklarını söylüyor.
Husilerin saldırıları dünyada küresel tedarik zincirinin de aksamasına neden olmuştu.
Dünyada deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 15’i Kızıldeniz üzerinden yapılıyor. Kızıldeniz üzerinden gerçekleşen yıllık ticaret hacmi 1 trilyon dolardan fazla.
Husilerin saldırıları sonrası deniz nakliyat şirketleri Kızıldeniz güzergahını kullanmamaya başlamış, Afrika’nın güneyinden yapılan nakliyatın çok daha uzun sürmesi dünya çapında enflasyonun yeniden artacağı yönünde kaygılara neden olmuştu.
ABD Cuma günü de Suriye ve Irak’ta 85 hedefe hava saldırıları düzenlemişti. Saldırının, Ürdün’de Suriye sınırındaki bir Amerikan üssüne 28 Ocak’ta düzenlenen ve 3 askerin öldüğü saldırıya misilleme olarak düzenlendiği açıklanmıştı.
ABD Başkanı Joe Biden saldırıyla ilgili olarak, “İran destekli radikal militan grupları” suçlamıştı.
İran, saldırıyla bağlantısı olduğu iddialarını reddetmişti.
Saldırıyı, Irak’ta İslami Direniş adlı örgüt üstlenmişti.
Örgütün bünyesinde İran Devrim Muhafızları’nın silahlandırdığı, finanse ettiği ve eğittiği birçok milis gücü bulunuyor.